EDİTÖRLER KURULUNUN AÇIKLAMALARI
AİLE BİLGİLERİ
Tulun-Tulunoğlu ve onlarla birleşen aileler arasından çok sayıda yazar, şair, tiyatro ve sinema sanatçısı çıkmış. Notlarımız arasındaki o isimleri anlatarak başlıyoruz.
– Tulun ailesinin atalarından Tulun Bey’in oğlu Ahmed Bey’in, ilk Türk-İslam devleti olan “Tulunoğulları”nın kurucusu olduğunu tarihle ilgilenen herkes bilir. Onun zamanında Mısır, edebî alanda en verimli dönemlerinden birini yaşamış, sanatçılar sürekli olarak korunmuştur. Bir asker ve devlet yöneticisi olmasına rağmen kendisinin de edebiyatla uğraştığı ve iyi bir şair olduğu söylenir. Aile, çok istemesine rağmen o şiirleri elde edememiştir.
– Ahmed Bey’in oğlu Hümaraveyh de babası gibidir. Sanatla uğraşması bir yana, sanatçıları koruma altına almakta da onun yolundan gitmiştir. Bugünkü Kahire’nin temeli olan Fustat, onun döneminde, her birinin bir sanat şahikası olduğu söylenen “Kur’an-ı Kerim” ayetleri şeklinde tasarlanmış çiçek bahçeleriyle ünlenmiştir. “Makrizî Tarihi”nde bu konulara oldukça geniş yer verilmiştir. Aile, Hümaraveyh’in şiirlerini de elde edememiştir.
– “Osmanlı Mızıka-yi Hümâyun” mülâzım-ı sânisi Komik-i Şehir Abdürrezak Efendi
– “Osmanlı Mızıka-yi Hümâyun”undan Latif Efendi
– “Osmanlı Mızıka-yi Hümâyun”undan, adını yazmayı atladığımız bir başkası
– Bir zamanlar “Ankara Radyosu”ndaki edebiyat programlarını zevkle dinlediğimiz; alçakgönüllülük, yardımseverlik, doğruluk, yiğitlik, iyi yüreklilik, ölçülülük gibi niteliklerin örneği bilge insan Abdulvahap Demirhan Tulunoğlu
– Yine bir zamanlar “Radyo Çocuk Tiyatrosu” başta olmak üzere çeşitli radyo programlarını ilgiyle izlediğimiz, İstanbul Deniz Müzesi’nde sergilenen “Teğmenim” adlı ünlü şiiri “Dumlupınar, Atılay” ve diğer “Deniz Şehitleri”ni anma günlerinde mutlaka okunan ve bir müzede şiiri sergilenen ilk ve hâlen tek Türk şairi olan, Türkiye’ye sineroman türünü getiren, ödüllü “şair, yazar ve gazeteci” Ayhan Hünalp
– Üstteki satırlarda “Resim” adlı öyküsünden söz ettiğimiz, çocukluğundaki ve 1980’lerde rol aldığı Pamukbank reklam filmlerinden tanıdığımız Mehmet Güray Tulun
– Güreş federasyonlarında da görev almış; Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleri de dâhil olmak üzere pek çok gazetede genel sekreterlik, yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü ve iki dönem de Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanlığı yapmış, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetimlerinde görev almış, iletişim fakültelerinde öğretim görevlisi olarak pek çok gazeteci yetiştirmiş; özgürlük âşığı, ilkeli, yapabilecekleri işkenceleri bilmesine rağmen ihtilalcilere kafa tutabilecek kadar cesur ve son nefesine dek dürüst gazeteci, yazar Oktay Kurtböke
– Şairimiz Günay Tulun’un “Şiiri ve şiirden zevk almayı ondan öğrendim.” dediği, bir zamanlar millî bayram, kutlama, anma ve benzeri resmî törenlerde halka seslenen, “Çağımızın Bilim Öncüleri” programlarından hatırladığımız, Türkiye arkeometrisinin öncülerinden “inşat sanatçısı” Prof. Dr. Azize Tülay Tulun
– Çocukluk yıllarında sinemada boy gösteren, günümüzde de Émile Zola’nın eserlerini Fransızcadan Türkçeye çevirmekle ünlenen, Şevki Yurdahan Tulun
– Sanat hayatına şiir yazarak başlayan, bir dönem TRT’nin bayram programlarında çocuk aktör olarak başrol oynayan; gençlik yıllarında televizyon dizilerinin sanat gruplarında yer alan ve bu dönemde o dizilerde birtakım roller üstlenen; yine aynı dönemde bazı dergilerde film eleştirileri yazan, günümüzdeyse yurt içi ve yurt dışında çekilen sinema, dizi, belgesel ve reklam filmlerinde “Production Sound Mixer” denen ses yönetmenliği görevini yerine getiren ayrıca da bazı kültür ve teknoloji dergilerinde yazan tiyatro kökenli sanatçı Nurettin İlkay Tulun
– 1951 yılında çevirilen ünlü “İstanbul’un Fethi ” filminde imparatorun yaveri rolüyle unutulmazlar arasına giren ünlü sinema ve tiyatro aktörü Atıf Avcı
– Çeşitli sanat dallarına ilgisi ve tarihî eserler üzerindeki başarılı çalışmalarıyla tanınan, ödüllü sanatçı, onarım mimarı N. Zehra Tulunoğlu
– Genç Birikim, Damla, Gerçek ve benzeri dergi ve gazetelerde makaleleri yayınlanan; “Türk Yazın Dünyası” içindeki çok sayıda dergi ve gazetede özellikle mizahi yazılar yazan, Beylerbeyi vapuru ve Süreyya Operası’yla ilgili şiirsel makaleleri büyük ilgi çekip övgü alan, çeşitli televizyon programlarının editör ve prodüksiyon gruplarında karşımıza çıkan yazar Ayşe İdil Tulun
– Uzunca bir süredir Habertürk’ün başarılı programlarından “Cansu Canan Özgen’le Öteki Gündem”i yapan Show TV, TRT ve Skyturk360’ta da görev yapmış değerli yönetmen Alper Tulun
– “Devlet Opera ve Balesi”nin başarılı ses sanatçılarından Güner Kurtböke
– Eseri bilenlerin, koca bir konser boyunca solo atmanın ne derece zor olduğunu da belirttiği, Maurice Ravel’in ünlü “Bolero”sunda hiç hatasız trampet solo yapabilen, “Devlet Senfoni Orkestrası”nın değerli timbal sanatçısı kompozitör Mehmet Bülent Davran
– Ünlü “Televole” programlarının ilk hazırlayıcılarından, gazeteci, köşe yazarı ve televizyoncu Aybars Hünalp
– Müzikal faaliyetlerini özel konserlerle sınırlandırmış olan Aslıhan Tulun
– Aslıhan Tulun’la aynı müzikal faaliyetleri paylaşan Neslihan Tulun
– SCA Müzik Vakfı sanatçısı Yurdanur Şenyüz Tulun
– Spor yazarı, TSYD-Türkiye Spor Yazarları Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve basın sorumlusu, Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Hilmi Türkay
– Amatör sporların güçlü kalemi, spor yazarı gazeteci Tarık Türkay
– Bazı filmlerde amatör oyuncu olarak rol almış olan Şahap (Şehabeddin) Tulun
– Şair ve yazarlarımızdan Mustafa Günay Tulun
EDİTÖRLER KURULUNUN ÖZEL AÇIKLAMASI
Sanat dünyamıza bakıyoruz da yazım kurallarından bile haberi olmayan edebiyattan uzak kişiler; eş, dost ya da çıkar birlikteliği içinde oldukları gruplarca yazar ve şair sıfatıyla lanse edilmekteler. Bu tip örgütlü hareketlere tüm sanat dünyamızda rastlamaktayız. Toplumun kültür seviyesinin düşmesinde, “toplumu yozlaştırma hareketi” olarak gördüğümüz bu faaliyetler, oldukça etkendir. Özellikle gençlerimize dikkat edin, o zaman ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaksınız. Bu olgunun adı “Kültürel Darbe”dir.
Biz, “Türk Yazın Dünyası”na bağlı “Yazarlar ve Ozanlar” ile “Sessizliğin Sesi” grupları olarak, “Kültürel Darbe”nin sona erdirilebilmesi için gerçek edebiyatçıların her türlü enstrümanı kullanarak ön plana geçmeleri gerektiği kanısındayız. Gün, alçak gönüllü davranmanın zamanı değil. Tüm gerçek sanatçılarımıza sesleniyor ve onlardan bu adımı atmalarını bekliyoruz. Gerçek sanat sevdalılarının reklamdan hoşlanmadığını biliyoruz. Bu olguya defalarca şahit olduk. Günümüz dünyasıysa reklama dayalı bir dünya… Bizler gerçek sanatçılardan da aynı adımı bekliyoruz!
TÜRK YAZIN DÜNYASI adına
Dijital Yayın Kurulu ile
Günay Tulun
*
ΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞ
Türk Yazın Dünyası ile Sayın Günay Tulun’un birlikte hazırladığı bu biyografik sayfa; araştırma, emek ve birikimlerin ürünüdür. Harcanan çabalara saygı için, alıntı yaparken kaynak gösterilmesini rica ederiz. [Dijital Yayın Kurulu]
ΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞΞ
KİM KİMDİR ? 